Türkiye’nin güneydoğusunda yer alan Şırnak’tan gelen bir çift, hayallerini gerçeğe dönüştürme yolculuklarına 16 yıl önce başladı. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan Ahmet ve Fatma, ineklerinin sütünden sağladıkları gelirle dünya genelinde 40 farklı ülkede seyahat etme fırsatı buldular. Bu yolculuk, sadece bir gezi olmanın ötesinde, onların hayatlarını ve bakış açılarını değiştiren bir deneyim haline geldi. Her adımda yeni kültürler, özgün manzaralar ve kendilerine ait bir hikaye biriktirdiler.
Ahmet ve Fatma, mütevazı bir yaşam sürdürüyorlardı. Ancak, her ikisi de dünyayı keşfetme arzusundaydılar. Şırnak’ın zorlu ikliminde, hayvancılık yaparak geçimlerini sağlıyorlardı. İnekleri, sadece işlerini sürdürmeleri için değil, aynı zamanda dünya ile bağlantı kurmaları için de bir vesile oldu. Ahmet, “İneklerimin sağladığı sütle, birkaç birikim yapmaya başladık. Seyahat etmeyi hayal ediyordum ama bu, başlangıçta sadece bir hayaldi,” diyerek ilk adımlarını nasıl attıklarını anlatıyor. Genellikle küçük harcamalarla seyahat etmeyi başardıklarını vurgulayan çift, birçok işlemi kendileri yaparak maliyetleri düşürdü.
Ayrıca, ineklerin sütünü satarak ve tarımsal ürünler üreterek edindikleri gelirle, ilk adımlarını yurt dışına atmak için birikim yaptılar. İlk ülkeleri ise komşu ülkeler olan İran ve Irak oldu. Burada edindikleri yeni deneyimler, onları daha fazla keşfetme konusunda cesaretlendirdi. Ardından Avrupa, Asya ve Amerika kıtalarına geçiş yaptılar. “Her gidişimizde farklı kültürler tanıdık, yeni insanlarla tanıştık ve hayatımıza yeni perspektifler kattık.” şeklinde sözlerini sürdüren Ahmet, yollarının kendilerine neler sunduğunu birer birer aktarıyor.
Çift, seyahatlerinde her seferinde farklı ve çeşitli deneyimlerle döndüler. Örneğin, Brezilya’da Amazon Ormanları'nda yerli halkla geçirdikleri zaman, onlara geleneksel dansları ve yemekleri öğrenme fırsatı sundu. “Brezilya'da gördüğümüz birbirinden farklı insanların hayatları, kültürleri ve yaşam tarzları, gözlerimizi açtı. Farklılıklara saygı duymanın ve her kültürün kendine özgü olduğunu keşfetmenin keyfini yaşadık,” diye paylaşıyor Fatma. Aynı zamanda, İtalya’da katıldıkları bir yemek festivali, onların damak tadını da değiştirdi. Ülkede edindikleri yeni tarifler ile artık kendi yemek kültürlerine yeni lezzetler eklediler.
Sevgiyle bağlı oldukları hayvanlarını bırakmadan sürdürebildikleri bu hayat, onların seyahatlerine ayrı bir renk katmış. Ayrıca, seyahat ettikleri her ülkede yerel insanlarla etkileşim sağlamaları, hem kültürel alışverişin hem de dostlukların kapısını aralamış. Onların, her gidişlerinde sadece bir turist gibi değil, yerel halktan biri gibi hissederek yeni dostluklar kurmaları, seyahat deneyimlerini daha da değerli kıldı. Her seyahat sonrasında döndükleri köylerinde, bu hikayeleri paylaşarak komşularına ve dostlarına yeni ufuklar açtılar.
Ahmet ve Fatma’nın bu seyahat macerası, sadece kişisel bir gelişimin ötesinde, toplumsal bir deneyim haline geldi. İneklerinin kendilerine sunduğu finansal özgüven, birlikte daha cesur adımlar atmalarını sağladı. Çift, ilerleyen yıllarda dünya genelindeki farklı hayvanlar ve tarım yöntemleri hakkında araştırmalar yapmayı ve deneyimlerini paylaşmayı planlıyor. Onlar, sadece bir çift olarak değil, birer dünya vatandaşı olarak daha bilinçli bir yaşam sürme yolunda ilerliyorlar.
Gelecek hedefleri arasında, çevre koruma ve sürdürülebilir tarım konularında bilinçlendirme yapmak var. Şırnak’a döndüklerinde, yerel okullarda öğrencilere yönelik seminerler düzenlemeyi planlıyorlar. Aynı zamanda, başkalarının da kendi hayallerini gerçekleştirebilmeleri için ilham kaynağı olmayı arzuluyorlar. “Hayallerinizi gerçekleştirmek için çıkacağınız yolda öncelikle kendinize inanmalısınız,” diyor Fatma. Gerçekleştirdikleri yolculuk, sadece dünyayı gezmekle kalmayıp, aynı zamanda kendi iç yolculuklarını da derinleştirmiş. Şırnaklı çift, bu tecrübeleriyle sadece kendilerine değil, bütün insanlara umut vermek niyetindeler.
Sonuç olarak, Ahmet ve Fatma’nın hikayesi, hayallerin peşinde koşanların cesaretine bir övgü niteliğinde. Herkesin kendi sınırlarını aşabileceğine dair güçlü bir mesaj barındırıyor. Şırnak’tan başlayan bu yolculuk, dünyanın dört bir yanını kucaklayarak, ineklerin sunduğu finansal özgürlüğün ne kadar değerli olabileceğini gözler önüne seriyor. Hayat, bazen en beklenmedik anlarda ve yollarla karşımıza çıkıyor. Onlar, bu yolculukta edindikleri deneyimlerle, yaşamın sunduğu fırsatları değerlendirerek, sınır tanımayan bir hayata imza atmış oldular.