Kartalkaya'da gerçekleşen üzücü bir kaza sonucunda ailesini kaybeden Doğan, olayın yaşandığı gündeki gelişmeleri ve sürecin getirdiği hukuki boyutları kamuoyuna duyurarak çarpıcı bir çağrıda bulundu. Doğan, bu tür kazaların bir daha yaşanmaması adına emsal bir karar çıkması gerektiğini savunarak, çağrısını hem yetkililere hem de toplumun vicdanına iletti. Bu trajik olayın ardından yaşanan süreçte bireysel ve toplumsal vicdanın nasıl harekete geçebileceği soruları gündeme gelirken, Doğan’ın durumu pek çok insanın kalbini sızlattı.
Doğan’ın 10 kişilik ailesi, Kartalkaya'daki bir kayak tatilinde kaza geçirerek, yansıması büyük bir trajediye dönüşen bir olayla karşı karşıya kaldı. Kayak yaparken meydana gelen kaza sonucu Doğan'ın eşi ve çocukları hayatını kaybetti. Fevkalade bir kan donduran olay, hem yerel halkı hem de ülke genelindeki kayak severleri derinden üzdü. Gerek güvenlik önlemlerinin sorgulanması, gerekse kayıtlı olan dolambaçlı yolların yetersizliği gibi pek çok konu dikkat çekti. Doğan, ailesini geri getiremese de, bir nebze olsun hukuki süreçte bir başarı elde edilmesini umuyor.
Olay sonrası hukuk mücadelesine başlayan Doğan, emsal niteliğinde olan bir karar çıkarılması gerektiğini düşünüyor. Doğan, "Başka ailelerin aynı acıyı yaşamaması için bu durumun bir daha yaşanmaması gereken bir olay olduğunu düşünmekteyim. Bunun için yasal süreçlerin ihmal edilmemesi gerekiyor" diyerek, yalnızca kendi yaşadığı acı değil, pek çok insanın hayatını etkileyen bu durumla ilgili güçlü bir duruş sergiliyor. Emsal niteliğinde bir mahkeme kararı çıkması, benzer olayların tekrar yaşanmaması açısından kritik bir öneme sahip. Herkesin bu tür kazaların yaşanmaması için sorumluluk alması gerektiğini ifade eden Doğan, özellikle kayak merkezlerinin güvenlik önlemlerini gözden geçirmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Yaşanan bu trajedinin ardından, kayak merkezi yönetimi, olayla ilgili olarak herhangi bir açıklama yapmazken, yerel halk ve kayak tutkunları ise güvenlik önlemlerinin artırılması için çağrıda bulunuyor. Doğan’ın çağı, sadece kendisi için değil, tüm tatilciler ve spor severler için çok önemli bir adım olabilir. Emsal karar çıkmasıyla birlikte, benzer kazaların yaşanmaması umuluyor. Doğan, “Benim yaşadıklarımın bir daha kimse tarafından yaşanmaması için tüm hukuki haklarımı kullanacağım. Ailem için bir şeyler yapmalıyım” diyerek, mücadele kararlılığını bir kez daha dile getirmiştir.
Bu olayın ışığında yetkililerden, kayak merkezlerinden ve toplumu hassasiyet göstermeye davet eden Doğan, sesinin duyulması için çabalarını sürdürüyor. Kartalkaya’da yaşanan bu üzücü kaza sadece bir kaygı hikayesinden ibaret değil, aynı zamanda güvenlik sistemlerinin gözden geçirilmesi, sorumluluk bilincinin artırılması ve toplumsal dayanışmanın güçlenmesi adına büyük bir çağrıdır. Doğan’ın durumunu dikkate alarak, tüm tatilcilerin güvenli bir şekilde eğlenmesi ve bir daha böyle olayların yaşanmaması temennisi, yaşanan üzücü kazanın ardından gelecek günlerde nasıl bir yol haritası çizileceği açısından önem arz ediyor.
Bu acılı süreçte Doğan gibi birçok kişi, toplum olarak daha duyarlı ve dikkatli olmamız gerektiğine dikkat çekiyor. Kazalar öngörülemez olsa da, alınacak önlemlerle en azından azaltılabileceği gerçeği, bu hikayenin hayatta kalma mücadelesinin ardındaki temel sebeplerden biridir. Doğan’ın yaptığı öncül çağrının etkisi, ileride benzer olayların yaşanmaması için bir umut ışığı olabilir. Yetkililerin de bu tür travmatik olaylar sonrası nasıl bir yol izleyeceği, kamuoyunun dikkatle gözlemleyeceği bir konu olacaktır.