Beykoz Belediyesi, son dönemde yaşanan olaylarla adeta gündemin merkezine yerleşti. İddialara göre, Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Fidan Gül, belediyenin yönetimiyle ilgili derinlemesine kapsamlı bir soruşturma kapsamında, adliyeye sevk edildi. Bu gelişme, yalnızca yerel değil, ulusal medya kuruluşlarının da dikkatini çekmiş durumda. Peki, bu operasyona neden olan sebepler neler? Ve bu süreç, Beykoz Belediyesi için ne anlama geliyor?
Fidan Gül'le ilgili olarak ortaya atılan iddialar oldukça ciddi. Belediye içindeki yolsuzluk, görevi kötüye kullanma ve mali usulsüzlükler gibi bir dizi suçlamayla karşı karşıya kalan Gül, soruşturma kapsamında ifade vermek üzere adliyeye çağrıldı. İddialara göre, Gül'ün yöneticilik yaptığı dönemde bazı ihalelerin yetersiz şartlarla verilmesi ve belediye bütçesinin suistimali gibi konuların altında yatan gerçekler, soruşturmanın temelini oluşturuyor. Yerel kaynaklardan alınan bilgiler, Gül'ün bazı inşaat projelerinde şahsi çıkarlar peşinde koştuğunu da öne sürüyor.
Beykoz Belediyesi için bu durum son derece ciddi sonuçlar doğurabilir. Halkın güvenine zarar veren bu tür iddialar, yalnızca Fidan Gül için değil, aynı zamanda belediyenin tüm yönetimi için tehlike arz ediyor. Gelen bilgilere göre, diğer yöneticilerin de soruşturma kapsamında olduğu ve daha fazla kişinin adliyeye sevk edilme olasılığı bulunduğu belirtiliyor. Bu kapsamda, Beykoz'da yaşayan vatandaşlar, belediyede yaşananların neticesinde yetkililere olan güven kaybını açıkça dile getiriyorlar.
Sonuç olarak, Beykoz Belediyesi'nde yaşanan bu gelişmeler, hem siyasi hem de sosyal açıdan büyük yankı uyandırmaya devam ediyor. Başkan Yardımcısı Fidan Gül'ün adliyeye sevk edilmesi, sadece bir kişiyle sınırlı kalmayacak gibi görünüyor. Bu skandalın, Beykoz Belediyesi’nin geleceği üzerinde kalıcı etkileri olabileceği düşünüldüğünde, takip edilmesi gereken bir durum olarak gündemde kalmaya devam edeceği aşikar.